Oroszország gyalázatos háborút folytat Ukrajna ellen.     Állj ki Ukrajnával!
Ossza meg
Betűméret
Fordítás
Swap languages

Verilen-Alınan

İlk gün uyan
İlk günün sabahı
Işıl ışıl parlıyor
Güneşin gözleri
 
O ışık beni yaktı.
O ışık gözlerimi karartı.
Ama şimdi rüyalara gidiyorum
Kırmızı güneşe dalın , yalan yok
 
Çok sayıda yıldızlar ve ay
Sorular ormanında dolaşıyorum
Karanlıkta o ışığı takip ettim.
 
Beni sınırın ötesine çağırıyorsun.
Ben seni ararım
 
(Sana)
Yağan yağmurda kaderin oku
(-e)
İçimde Borderline karşı karşıya
(Ücretsiz)
Ver ya da al oh
(Sana)
Dünyayı değiştiriyorum.
(-e)
Ayağımı gökyüzüne uzat
(Ben)
Verilen ya da alınan oh
Beyaz renk dişlerim
 
Oh, senin için yürüyorum.
İki dünyayı birbirine bağlamayın
Kırmızı gözlerim
 
Oh senin için yürüyorum.
Yeni dünyaya ulaşana kadar.
Beyaz renk dişlerim
 
Arkamda binlerce şüphe var
On binlerce güvensizliğimden sonra
Ama şimdi rüyalara gidiyorum
Yaşam için soruyla dal
 
Vermek ve almak arasında
Mucizenin kanıtı olarak yukarıda bıraktım
Gökyüzünü bekliyorduk.
 
Beni sınırın ötesine çağırıyorsun.
Ben seni ararım
 
(Sana)
Yağan yağmurda kaderin oku
(-e)
İçimde Borderline karşı karşıya
(Ücretsiz)
Ver ya da al oh
 
(Sana)
Dünyayı değiştiriyorum.
(-e)
Ayağımı gökyüzüne uzat
(Ben)
Verilen ya da alınan oh
Beyaz renk dişlerim
 
Kırmızı kan
Şu taç üzerinde.
Bu kan
Akan kan
 
Sana doğru olan elim kırmızı renkte.
Ama gidiyorum
(Sana)
Yağan yağmurda kaderin oku
(-e)
İçimde Borderline karşı karşıya
(Ücretsiz)
Ver ya da al oh
 
(Sana)
Dünyayı değiştiriyorum.
(-e)
Ayağımı gökyüzüne uzat
(Ben)
Verilen ya da alınan oh
Beyaz renk dişlerim
 
Oh, senin için yürüyorum.
İki dünyayı birbirine bağlamayın
Kırmızı gözlerim
 
Oh senin için yürüyorum.
Yeni dünyaya ulaşana kadar.
Beyaz renk dişlerim
 
Eredeti dalszöveg

Given-Taken

Dalszövegek (Angol, Koreai)

Collections with "Given-Taken"
ENHYPEN: Top 3
Idiómák a(z) „!songName” című dalból
Hozzászólások
aithvaresaithvares    Szombat, 24/02/2024 - 14:37

translate kullanmakta sorun yok ama dili bilmiyorsan çeviri yapmana da gerek yok

가는 선 너머의 날 부르는 너 > ince çizginin ardından bana seslenen sen
널 부르는 나 > sana seslenen ben

마주한 내 안의 경계선 > yüzleştiğim içimdeki sınır çizgisi

난 이제 세상을 뒤집어 > dünyayı tersine çeviriyorum artık
하늘에 내 발을 내디뎌 > gökyüzüne adımımı atıyorum

난 너에게 걸어가지 > sana doğru yürüyorum
두 세계를 연결하지 > iki dünyayı birbirine bağlıyorum

내 뒤엔 수만 개의 불신 > ardımda sayısız kuşku

주어짐과 쟁취함 사이 > verilen ve alınan arasındaki
증명의 기로 위 남겨진 나 > kanıtların kavşağında kaldım

널 향한 내 손끝은 붉은빛에 물들어만 가 > sana uzanan parmak uçlarım kırmızıya bulanıyor sadece

송곳니 > vampir dişi

free > özgür

to you > sana doğru
to > doğru ("-e" demek yerine)