Russia is waging a disgraceful war on Ukraine.     Stai con l'Ucraina!
Condividere
Dimensione del font
Traduzione
Swap languages

Tek Kelime Etme

Ben senin zehir şekerli yazınım, bu aşk solup gitmek zorundaydı
Vade retro, alter ego1, çekil, ben bu hayatı boğuyorum.
Sanırım senin nefretini hoş göreceğim, sen korktuğun müddetçe.
Tüm istediğim seninle olmak ve her gün acı çekmekti...
 
Ayın altında uyanık tuttum bir söz yırtığı için.
Ölümcül yaralı, hisler beni muhafaza etti.
Bir kez daha gölgem senin hayatına girecek.
(Son mili benimle birlikte yürüme vakti...)
 
Bir adam, bir aşk, bir kadın, nasıl öldükleri hakkında bir kitap okudum.
Nasıl da elle itilmiştim!
(Kafasız kumruların nasıl ağladığını duy.)
Zayıf olduğumda aynada tam olarak bir deli görüyorum
Önceden aşık olarak bir yıl geçirdim
(Onun ben olduğunu farkettim)
 
Mavi gözlerini aç, bana senin beni sevdiğini söyle, kaltak.
Beni buna inandır, oh yalan söylediğini biliyorum.
Senin ettiğini düşündüğüm yemini boz, meleğim, neden
Senin beni gece dışarda beklemene izin verebilirdim?
 
[Nakarat:]
Annem hep dedi ki "oğlum,
soylu olan şeyi yap..."
Başladığın şeyi bitirmelisin,
ne olursa olsun. Şimdi, otur, izle ve öğren...
"Önemli olan ne kadar uzun yaşadığın değil,
Ahlakının ne dediğidir"
Anlaşmada kendi parçanı koruyamazsın,
Öyleyse tek kelime etme... tek - bir - kelime etme.
 
Uzun sürmeyecek artık, aşkım, sis gibi yavaşça odayı dolduracağım.
Senin göğsünün üstüne siyah bir mum kordum,
Gecenin yolu apaçıktır.
Bizim bu taş kesilmiş halde bitmemizi istememiştim.
Tabanları yağlayan ben değildim,
(Sen beni başıboş yaptın...)
 
Mavi gözlerini aç, bana senin beni sevdiğini söyle, kaltak.
Beni buna inandır, oh yalan söylediğini biliyorum.
Senin ettiğini düşündüğüm yemini boz, meleğim, neden
Ödeşmek, biz alacakaranlığı geçeriz...
 
[Nakarat]
 
(Kızıl-sarı saç; senin bastırman
sona bağlı olan kalbimin üstüne.)
Varsaymalıyım, hayat bazen,
O olması gerektiği yolda ilerlemez
(Asla bir inanan olmadığını düşünmüştüm,
seni temin ederim: Senden önce ölmeyeceğim.)
Şimdi kitabı oku!
''Küller küllere, tozlar tozlara''2 kısmını
 
Kısa bu küçük sığırcığın kavgasıdır.
Aşk tanıdık geliyor, ama duygu benden kaçıyor.
Günü yakalayacağım o hala buradayken,
Ve ölüm korkusunun nasıl ona (o kadına) dönüştüğünü göreceğim.
 
Biz hepsine sahiptik çok tatlı
Benim için yaratılmış, sen, hakikaten...
Büyük sır, yalan küçük.
Benim için ağlama, oh, argentit
 
Bu gece bunun iyi olmasını sağlayabilecek
Söyleyeceğin bir söz yok.
Aracılığıyla yakip etmene yardım edeceğim:
(Hatırladın mı?)
Pacta sunt sevanda.3
 
Yaralar çok derin,
İzleri korumalıyım
Eskiden bir zamanın olduğunu kanıtlamak için
Bir şeyi hayattan daha çok sevdiğimde.
Buradaki son kez gibi değil,
Şimdi benim varlığım var ve samimi bir isteğim.
Senin şovalyen neredeyse hiç.
Senin adına üzgünüm, bu beni senin Tanrı'n yapar...
 
Gözlerini kapıyorsun, beni sevdiğini söyleme bile, kaltak
Asla bir kelime ifade etmedin, (yalan söylediğini biliyorum)
Yaşam varken, umutsuzluk varken — şımart beni şimdi ve bu gece canlı kal...
Sana sonu vaadediyorum ilk ışıklar varmadan önce...
 
[Nakarat x2]
 
  • 1. Geri git, öz benlik
  • 2. topraktan geldi insan yine toprağa dönecek
  • 3. Ahde vefa.
Testi originali

Don't Say a Word

Clicca per vedere il testo originale (Inglese)

Sonata Arctica: 3 più popolari
Idioms from "Don't Say a Word"
Commenti