✕
Traduzione
baş//son
Öldürmeye çalışsan da, kanama durmayacak
Unutmaya çalışsan da, seni devâm öldürecek
Vaktin azalıyor
Biliyorsun ki geri dönüşün yok
Artık çok geç
Çok geç oldu demeye
Hiçbir şey dememiş olmanı geri alamazsın
Nasıl hiçbir şey yapmadın?
Doğru yanıyor mu?
Ben, köprüleri mi yaşıyorum?*
Geçmişimizi doğru inşa edebilir miyiz?
Gelecek görgüsüzlükten öğrenmek
Oyun bitti (birçok kez ıskaladım)
Yoluma devâm ettim (apayrı kaldım)
Ağır boku yemişim** (Zamanı darladım)
Yeni elim (zamanlamayı unutmak)
Bu ise doğru değil (beni sakinleştirmelisin)
Tamâmen yanlışsın
Neler yapıyoruz? (Parçalanmak*** gibi bir isteğim var)
Hadi eve gidelim
Umut yok
Her şey yanlış
Çünkü ben, göğe bakıyordum yanlışlarımı göstersin diye
Başkası aşağı bakıyormuş gibi göğe bakıyordum
Ama üzerime devâmlı yağmur yağıyor
Ve ben 5 yaşından bu yana göğe bakıyordum
Yıldızları arıyordum, ama hepsi yok oldu sanki
Ve suçlusu sâdece biz değiliz
Ama sanırım, gitmenin vakti geldi.
Oyun bitti
Yoluma devâm ettim
Ağır boku yemişim
Yeni elim
Doğru değil
Tamâmen yanlışsın
Neler yapıyoruz?
Hadi eve gidelim
Umut yok
Her şey yanlış
Ve doğru lâfı etmek için çok fazla sorularım var
Çünkü omzumu silkip es geçebilenlerden olamam
Ve geceleri uyanık kalmamızın nedeni ben olabilirim
Biri olmak için, biri olmak için
Ve ah, tek yapmamız gereken, deneyip, doğrusunu bulmak
Ama kimse sana anlatmadı ki
Bunun acıyacağını, yok
Ve şimdi tek istediğim şey, bağırmak
Şimdi tek istediğim şey, bağırmak
Şimdi tek istediğim şey, bağırmak
Şimdi tek istediğim şey, bağırmak
Bütün bu lânet şey sadece kafamı eğmenin bir yolunu bulmak için
Ve dışarı çıkmak, belki de ikimiz, ve şimdi yol almak
Artık sâdece gerçeği bulmaya çalışıyorum
Rüyâ bulutları, hayâlet toprakları
Gerçek arkadaşlar, ölü memleket
Çünkü ben, göğe bakıyordum yanlışlarımı göstersin diye
Başkası aşağı bakıyormuş gibi göğe bakıyordum
Ama üzerime devâmlı yağmur yağıyor
Ve ben 5 yaşından bu yana göğe bakıyordum
Yıldızları arıyordum, ama hepsi yok oldu sanki
Ve kalbimi kırıyor, bilir misin?
Ama sanırım, gitmenin vakti geldi.
Oyun bitti
Yoluma devâm ettim
Ağır boku yemişim
Yeni elim
Doğru değil
Tamâmen yanlışsın
Neler yapıyoruz?
Hadi eve gidelim
Umut yok
Her şey yanlış
Grazie! ❤ | ||
thanked 13 times |
Thanks Details:
Gli ospiti hanno ringraziato 13 volte
Pubblicato da Konanen 2018-03-06
✕
EDEN: 3 più popolari
1. | Drugs |
2. | End Credits |
3. | good morning |
Idioms from "start//end"
1. | Shrug off |
Commenti
- Accedi o registrati per inviare commenti
Russia is waging a disgraceful war on Ukraine. Stai con l'Ucraina!
Chi è il traduttore
Nome: Konanen
Ruolo: Super Membro
Contribuzione al sito:113 traduzioni, 26 traslitterazioni, 37 canzoni, ringraziato 572 volte, ha soddisfatto 88 richieste ha aiutato 71 membri, ha trascritto 3 canzoni, ha aggiunto 3 modi di dire, ha spiegato 4 modi di dire, ha lasciato 56 commenti, added 13 annotations
Lingue: madrelingua: Tedesco, Turco, fluente: Inglese, IPA (Alfabeto fonetico internazionale), avanzato: Arabo, Catalano, Francese, Alemanno (Svizzero Tedesco), Spagnolo, intermedio: Bosniaco, Croato, Latino, Serbo, Estone, principiante: Gaelico Scozzese, Greco, Greco (Pontico), Maltese, Portoghese
*: "Is it burning right?", ve "Can we build our past right?" cümleleri, "bridge" sözcüğüne bağlı olaraktan kullanılmıştır.
"burn bridges", yâni "köprü yakmak", İngiliz bir deyimdir; anlamı, başka insan(lar) ile olan bağlantıyı kötü bir şey yaparak, ve yahut ilgisizlikle, kuru iftirâ ile, hakâret ile bozup, ebedîyen yok etmek.
"build bridges", yâni "köprü kurmak", iki şahsın, iki kültürün, ülkenin, birbiri ile anlaşıp, arkadaşlık olmasa da, bir nevî arkadaşlığa yol açan adımlar atmak anlamına gelir.
Yâni, "Ben, köprüler(i) mi yaşıyorum?" cümlesi mantıksız görünse de, öncesindeki ve sonrasındaki cümleleri birbirine bağlayan bir satır oluşturuyor.
**: "Get fucked up" deyimin anlamı aslında, ağır boka düşmektir. Kelimesi kelimesine anlamı, "sikilip kaldırılmak" anlamına benzer, ama cinsel anlamı yoktur. Eğer çok ağır sarhoş, veya uyuşturucu etkisi altında olur isen, ya da başkası tarafından ağır şekilde dövülür isen, ya da kendine başka bir şekilde şiddet işler veya işletirsen, "fucked up" olursun. Aynı zamanda "fuck up" fiili de vardır; onun anlamı ise "bir şeyi sıçıp batırmak" idir.
***: "crash" sözcüğünün asıl anlamı bir şeye yüksek hızla çarpıp, parçalanmaktır. Ama aynı anda birisinde de "crash" edebilinir; bu ise, zor durumda kalmış olup, birinin evinde gecelemek anlamına gelir. Meselâ: "Ah, son otobüsümü kaçırdım. Sende 'crash' edebilir miyim?" Ya da: "Annem babam bu akşam yine fecî kavga ediyor; bu akşam sende 'crash' etsem?"