aşağı yukarı
Idiomatic translations of "aşağı yukarı"
Meanings of "aşağı yukarı"
Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
"aşağı yukarı" în versuri
Anladım
Hataları aşağı yukarı gördüm
Ortada buluştuk
İçkimi tazeletiyorum.
Hala param var!
Striptizciler aşağı yukarı gidiyor.
Hala param var!
Dün bana mavi mavi gökyüzünü anlattın
Ve bütün görebildiğim sadece sarı bir limon ağacı
Başımı aşağı yukarı döndürüyorum
Etrafta döndürüyorum, döndürüyorum, döndürüyorum.
nefes al nefes ver
hiç ses yok
birlikte aşağı yukarı hareket ediyoruz
havaya yükseliyoruz vücudlarımız süzülüyor
Hemen buraya, hemen buraya
Seni aşağı götürürüm, aşağı yukarı bütün gece ayak uydurabilirsin
Bütün gece, bütün gece?
Bazen bu düşünceler nereden meydana geliyor diye şaşırıyorum
(Evet, iyi düşün, kazandığın yok artık, Merak ediyor musun merak yok artık, aklını kaybediyorsun, bu dinlenmenin yolu)
Sanırsam orada aşağı yukarı dolaşıyordun ve Jeff VanVonderen'ın üzerine tökezledin
Müdahale eden birine ihtiyacım var bu canavar ve benim aramda müdahale eden
Bu gece ateşli hissediyorum.
Sahil boyunca 99'la sürüyorum. 1
Benim kötü bebeğim, cennetlik tarafımda. 7
- 1. "Cruisin' down the coast goin' 'bout 99": 99 burada aşağı yukarı bir hız. Ana amaç hızlı sürdüğünü bildirmek. Sebebide ateşli olduğundan.
- 7. "Got my bad baby... happy tonight": Lana burada sevgilisine bir gönderme yapıyor. O öldü (mecazen) ve Lana Tanrının hâlâ sevgilisini hissedebildiğini, onun yanındaymış olduğunu söylemek istiyor. Sevgilisi onu terk ettiği için onu ölü olarak tanımladığını, ve eğer o öldüğünde kendide ölseydi (ona katılabilseydi, peşinden gidebilseydi), mutlu olacağını söylüyor.
Hey, hey, hey
Dünyanın yalancıları ve kirli, kirli hileleri
Hakkında aşağı yukarı konuşurken bir düşün
Bunun yerine
The Strokes - Her Şeyi Bir Kereliğine Deneyeceğim
On tane karar hayatını şekillendirir
Aşağı yukarı beş tanesinin farkında olacaksın
Yedi tanesi okuldan geçiyor
SMTOWN - Rüyalarım Gerçekleşiyor
Tepetaklak olmak ister misin
Beni iyi hissettiriyorsun
Aşağı yukarı gelmek istemez misin
Gerçekten bu oyuna aitmiyim ? Düşünüp duruyordum
Ben sadece kendi rolümü oynamak istiyorum,sorun yaratmalı mıyım? yoksa hayır mı?
Aşağı yukarı beynimin içinde savaş açan şiddetli bir mücadele var
Ve ben hain veya büyüdüğüm bu sanatsal şekle saygısız gibi görünmek istemem
Turkic Epics - Manas Destanı 1. Kısım
Cakıp tündükten giren güneş ışığı yüzüne geldiğinde, kalkarak siyah tulumdaki iyi karıştırılmış bal gibi kımızdan bir kase yudumlayıp, kır atına binerek yurttan ayrıldı. Atını kamçılamak maksadıyla ellerini sıvazlayarak gümüş saplı kamçısını şöyle kaldırır kaldırmaz kır atı uçar gibi yurttan uzaklaştı.
Kırk ocaklı Kırgız, Altay'a yorgun bir halde geldiğinde, Cakıp sanki halâ şımarıklığı bırakmayan bir çocuktu. Daha kimsenin dikkatini çekmemişti. Çocukluğunda Kalmuk, Moğol ve Çinlilerin insanlık dışı muamelesini gören bir köle idi. Dünyadan nasibi kesilmemiş olmalı ki o eziyetlere, açlıklara, âzâp ve ıztıraplara direnebilmişti. Çinlilerin ve Kalmukların dilini öğrenmeye mecbur oldu. Aklı erdi, bıyığı çıkmaya başladı. Boylu poslu yiğit oldu. Önceki şımarık Cakıp artık değişti, kibar oldu. Kalmukların içine girdi, kendini beğendirdi, onlarla alış veriş yaptı. Sonunda Çıyırdı adlı Hanımının üzerine Kalmuklardan Bakdöölöt isimli bir kızla da evlendi.
Cakıp, sekiz yıl sonra Altay'da kendi evini kurdu. Aşağı yukarı on aileyi bir araya getirip bir odaya yerleştirdi. Meyvalı ormanları olan geniş yerlerde, çiftçilikle uğraştılar. Ürettiği mahsûlü, yaptığı kırmızı, ceylanın ödünü, boynuzunu, yakaladığı kunduzun, su samurunun kürklerini, bulduğu altın ve gümüşleri, zırh gömleğini, hançerlerini, derilerini komşu ülkelerini ipek, porselen, çay ve parfümleriyle değiştirdi. İyi para kazanarak işi gittikçe büyüttüler.
Altay'da 30 yıl Çinliler ve Kalmuklardan eziyet gören Cakıp Bay artık onlara "Han" seçilmişti. Kışın su samurundan şapka, yazın altında süslenmiş ak kalpak giyebilecek, sırtına kürk giyip beline hançer asıp, altın eğerli bir kızıl cins ata binebilecek hale gelmişti. Beş yüz beyaz devesi, bir baş ala sığırı, hadsiz hesapsız koyunları vardı. Ağılı hayvanla, heybesi yemekle, hazinesi altınla dolmuş olmasına rağmen, Cakıp Bay'ın yüreğinde bir acı vardı.
Sixto Rodríguez - İğrenç Sokak Muhabbeti
Ölmeyi dilemedin mi?
Çirkin, tahterevallide aşağı yukarı hareket eden çocuklar
Çocuk-kadın tahterevalli üstünde
Charles Aznavour - Benim için harikasın
Olduğu için mutsuzum
Sevgilim seni ,seviyorum sevgilim seni istiyorum
Ve sonra, aşağı yukarı hepsi bu
Benim için bir tane, bir tane, bir tanesin, harikasın
Uçmanın bir yolu yok, etrafta dolaşmanın bir yolu yok
Aşağı yukarı sağa sola gel git git.
Düşsen bile salla ve kalkıp tekrar yürü.
Pekala ardımda 20 yılımı bıraktım
Aşağı yukarı yaşayabileceğim kadar
Bu köpüren öfke ile güçleniyorum
Bulgarian Folk - kaval çalıyor
kaval çalıyor, anam
yukarı aşağı, anam, yukarı aşağı, anam
kaval çalıyor, anam
yukarı aşağı, anam, köyün aşağısında
Götüreceğim deseydim yalan olurdu
Avrupayı gezmeye benzemez bu, ama
Balkonumdaki günbatımı izlemek de aşağı yukarı aynı şey gibi
Ve eğer senin yerinde olsaydım, bu dört duvarların
She Wants Revenge - Kontrol Dışı
Bana dans etmeyi kesmememi söylüyor ve yanına çekiyor
Sağa sola ve aşağı yukarı hareket eden ışıklar
Ritim seni ele geçirir ve çevresinde döndürür
Beni sevdiğini söylüyorsun
Sevdiğine inanıyorum
Ama yürürüm aşağı ve yukarı ve aşağı
Ve yukarı ve aşağı bu sokaktan