-
Nur Einen Kuss → översättning till turkiska
✕
Författaren har bett om korrekturläsning
Originaltexter
Nur Einen Kuss
Nur einen Kuss, mehr will ich nicht von dir.
Der Sommer war kurz, der Winter steht vor der Tür.
Wenn du mich nicht küsst, bleibst du vielleicht allein,
und wer will schon im Winter alleine sein?
Ich bekam einen Kuss und gab ihr mein Herz dafür.
Bald darauf kam ein Fremder in unsere Stadt,
(Doch ich glaubte an die Liebe)
ich weiß nicht, was sie in ihm gesehen hat.
(Und ich glaubte an die Liebe)
Sie begann sich sehr für ihn zu interessieren.
Wir waren ein Paar, was sollte schon passieren?
Doch bald darauf wendete sich das Blatt;
Beim ersten Schnee waren wir nicht mehr zusammen,
(Doch ich glaubte an die Liebe)
weil der fremde Mann kam und sie mir wegnahm.
(Ich glaubte trotzdem an die Liebe)
Ein paar Wochen lang nur strahlte sie vor Glück,
dann ging er fort und sagte, er sei bald zurück.
Sie wartete noch, als schon der Frühling kam.
Das Gras wurde grün, sie wurde dünn und blass,
(Denn sie glaubte an die Liebe)
weil sie jeden Tag weinend am Fenster saß.
(Viel zu groß war ihre Liebe)
Ob sie wohl an ihn dachte, als sie schließlich starb?
Ich legte eine rote Rose auf ihr Grab.
Sag mir, worauf ist in dieser Welt Verlass?
Monatelang reiste ich durch das Land.
(Sonst war mir nicht viel geblieben)
Es war schon fast Herbst, als ich ihn endlich fand.
(Da stand ihre große Liebe)
Ich lud ihn ein zum Trinken, bis es dunkel war.
Er wankte zwar, doch ahnte nichts von der Gefahr.
Bis ich ihn dann an einem Baum festband.
Der Vollmond ging auf, mein Messer war kalt wie er.
(Sag mir, glaubst du an die Liebe?)
Erinnerst du dich, es ist nicht so lange her!
(Das ist der Preis für deine Liebe)
Ich schnitt den Fremden auf, bloß ein kleines Stück;
Und ich holte mir mein Herz zurück.
Dann kehrte ich heim, doch geküsst habe ich nie mehr.
(Denn ich glaube nicht mehr an die Liebe)
Nie mehr
(Nicht mehr an die Liebe)
Nie mehr
Niemals mehr
Översättning
Bir kerecik!
Sadece bir öpücük,senden tek isteğim bu.
Yaz kısaydı, kışın eli kulağında
Beni öpmezsen eğer, belki de yalnız kalacaksın,
Hem kim kışın yalnız kalmak ister ki?
Bir öpücük aldım ve karşılığında ona kalbimi verdim.
Kısa zaman sonra şehrimize bir yabancı geldi.
(Ama ben aşka inandım)
O'nda ne buldu hiç anlamıyorum
(Ve aşka inandım)
Onunla çok ilgilenmeye başladı.
Zaten beraberdik, bize ne olabilirdi ki?
Fakat çok geçmeden durum değişmeye başladı;
İlk kar düştüğünde artık birlikte değildik,
(Ama ben aşka inandım)
Zira el adamı geldi ve onu benden aldı.
(Her şeye rağmen hâlâ aşka inanıyordum)
Bir kaç hafta boyunca yüzü mutlulukla parladı,
Sonra gitti adam ve yakında döneceğini söyledi.
Bahar geldiğinde hâlâ onu bekliyordu.
Otlar yeşerdi, "o" ise süzüldü ve yüzü soldu,
(Çünkü aşka inanıyordu)
her gün ağlayarak pencere kenarında oturmaktan.
(Büyük aşktı onunkisi)
Ölüme yenik düştüğünde de onu hiç düşünmüş müdür acaba?
Mezarına kırmızı bir gül bıraktım.
Söyle bana, güvenecek ne kaldı ki bu dünyada
Aylarca ülkeyi dolaştım.
(Geriye pek bişey kalmadı artık)
Nihayet onu bulduğumda neredeyse sonbahar gelmişti.
(İşte onun büyük aşkı!)
Hava kararıncaya kadar onu içmeye davet ettim.
Tereddüt etse de tehlikenin farkında değildi.
Ta ki onu sıkıca ağaca bağlayana kadar.
Dolunay yükseldi,bıçağım onun kadar soğuktu.
(Söyle bana, aşka inanıyor musun?)
Hatırlıyor musun,çok geçmedi üstünden!
(Aşkının bedeli bu)
Yabancıdan yalnızca küçücük bir parça kestim;
Ve kalbimi geri aldım.
Sonra eve döndüm ama bir daha hiç kimseyi öpmedim.
(Çünkü artık aşka inancım kalmadı)
Bir daha asla
(Artık sevmek yok)
Bir daha asla
Bir daha asla
✕
Die Ärzte: Topp 3
1. | Männer sind Schweine |
2. | M&F |
3. | Lasse redn |
Idioms from "Nur Einen Kuss"
1. | Eli kulağında |
Kommentarer
- Logga in eller registrera dig för att kommentera
Russia is waging a disgraceful war on Ukraine. Stå med Ukraina!