✕
İngilizce
Orijinal şarkı sözleri
Wood
Daisy's bare naked, I was distraught
He loves me not, he loves me not
Penny's unlucky, I took him back
And then stepped on a crack
And the black cat laughed
And baby, I'll admit I've been a little superstitious (Superstitious)
Fingers crossed until you put your hand on mine (Hand on mine)
Seems to be that you and me, we make our own luck
A bad sign is all good
I ain't got to knock on wood
All of that bitching, wishing on a falling star
Never did me any good
I ain't got to knock on wood
It's you and me forever dancing in the dark (Ah)
All over me, it's understood
I ain't got to knock on wood
Forgive me, it sounds cocky
He ah-matized me and openеd my eyes
Redwood tree, it ain't hard to see
His lovе was the key that opened my thighs
Girls, I don't need to catch the bouquet, mm
To know a hard rock is on the way
And baby, I'll admit I've been a little superstitious (Superstitious)
The curse on me was broken by your magic wand (Ah)
Seems to be that you and me, we make our own luck
New heights (New heights), manhood (Manhood)
I ain't got to knock on wood
(Ah) All of that bitching, wishing on a falling star
Never did me any good
I ain't got to knock on wood
(Ah) It's you and me forever dancing in the dark (Ah)
All over me, it's understood
I ain't got to knock on wood
[Post-Chorus]
Forgive me, it sounds cocky
He ah-matized me and opened my eyes
Redwood tree, it ain't hard to see
His love was the key that opened my thighs
Forgive me, it sounds cocky
He ah-matized me and opened my eyes
Redwood tree, it ain't hard to see
His love was the key that opened my thighs
ivycone tarafından 2025-10-02 tarihinde eklendi
MissAtomicLau
BlackRyder
florazinaTürkçe
Çeviri#1#2
Tahta
Daisy çıplak ve ben perişandım.
Beni sevmiyor, beni sevmiyor
Penny şanssızdı, onu geri aldım
Sonra bir çatlağa bastım
Ve buna kara kedi güldü
Bebeğim, itiraf edeceğim, biraz batıl inançlıydım (Batıl inançlı)
Parmaklarımı çapraz tuttum, ta ki elini elime koyana dek (Elime koyana dek)
Görünüyor ki sen ve ben, biz kendi şansımızı yaratıyoruz
Kötü bir işaret aslında iyi demek
Tahtaya vurmama gerek yok
Tüm o şikayetler, düşen bir yıldızdan dilek dilemek
Hiçbir işe yaramadı
Tahtaya vurmama gerek yok
Sonsuza dek seninle karanlıkta dans ediyoruz (Ah)
Her tarafımda bu belli
Tahtaya vurmama gerek yok
Beni affet, bana kibirli geliyor
Beni büyüledi ve gözlerimi açtı
Sekoya ağacını görmek zor değil
Aşkı uyluklarımı açan anahtardı
Kızlar, çiçek buketini kapmama gerek yok, mm
Gelecek olan sert kayayı bilmek için
Ve bebeğim, itiraf edeceğim, biraz batıl inançlıydım (Batıl inançlı)
Üzerimdeki lanet sihirli değneğinle bozuldu (Ah)
Görünüyor ki sen ve ben, biz kendi şansımızı yaratıyoruz
Yeni zirveler (Yeni zirveler), erkeklik (Erkeklik)
Tahtaya vurmama gerek yok
(Ah) Tüm o şikayetler, düşen bir yıldızdan dilek dilemek
Hiçbir işe yaramadı
Tahtaya vurmama gerek yok
Sonsuza dek seninle karanlıkta dans ediyoruz (Ah)
Her tarafımda bu belli
Tahtaya vurmama gerek yok
[Post-Nakarat]
Beni affet bana kibirli geliyor
Beni büyüledi ve gözlerimi açtı
Sekoya ağacını görmek zor değil
Aşkı uyluklarımı açan anahtardı
Beni affet bana kibirli geliyor
Beni büyüledi ve gözlerimi açtı
Sekoya ağacını görmek zor değil
Aşkı uyluklarımı açan anahtardı
Deerinllrose✕
Yorumlar
Russia is waging a disgraceful war on Ukraine. Ukrayna'nın Yanında Olun!
Çeviren Hakkında
Seems to be that you and me, we make our own luck...
Daisy: Daisy hem çiçek türü olan "Papatya" hem de isim anlamına gelir. Taylor muhtemelen "Daisy's bare naked, I was distraught" derken "Daisy'nin yaşadığı durum karşısında duygusal olarak sarsıldığını" söylemek istemiş.
Penny: Penny'de hem isim hem de para birimi olarak 1 kuruş anlamlarına geliyor. Taylor "Penny's unlucky, I took him back" derken Penny’nin kötü bir durumda olduğunu biliyor ve buna rağmen onu geri almış; yani hem merhamet hem de duygusal bir karar var. anlamını taşımayı denemiş olabilir.
Sekoya ağacı: Dünyanın en büyük ve en uzun ağaç türlerinden birisidir. Şarkıda Sekoya Ağacı güç, dayanıklılık ve ihtişam gibi anlamlarda kullanılmaya çalışmış olabilir.